büyük kaptan attilâ ilhan

en uzak içlerime boğazın aydınlığı vurmuş
bir bulvarda yanyana bibergazına gidiyorlar
fakülteli kızlar
savrularak

armacılar 5

Ankaragücü’nün temeli imalat-i harbiyeye dayanır.
imalat-i harbiyenin milli mücadele sırasında,milli mücadeleye destek amacıyla zeytinburnundan Ankara’ya taşinmasiyla Ankaragücü’nün kaderi değişti.

(imalati harbiyenin adı 1940larda makine kimya endustrisi olarak değiştirildi. aslında armada hala imalati harbiye yazıyor)

turansanatkarangucu ile altinors idman yurdu birleşti. ve Ankaragücü 1910 yılında kurulmuş oldu. Ankaragücü’nün renkleri yanmış barut ve yanmamış barut renkleri olan sarı ve lacivertten gelir. mavi değil lacivert!

Ankara gücünün armasında ki bir diğer enstantane ise armanın asagi bakan KURŞUN görüntüsü vermesidir. ankaragucu (ve tabii Gençlerbirliği de) demek Ankara’nın ruhu ve tarihi demektir.
son olarak: PES ETME İMALAT-I HARBİYE.

gelelim tek dost KARAGÜMRÜĞÜMÜZE.
fatih karagümrük idman yurdu 1926da cumhuriyetten hemen sonra kuruluyor.
Takımın forma renkleri Karagümrük tulumbacılarının o dönemdeki başarılarına bir atıf olarak kırmızı alevi, siyah ise, dumanı temsil edecek şekilde seçilmiş. arma son derece şık ve asil.

KARAGÜMRÜK gerçek istanbulun takımıdir. tarihiyarimadanin Fatih’in TAM kalbinde.
stadı dahi eski aspar sarnıcının üstüne kuruludur.
KarşıyaKaragümrüK !

inceleyeceğimiz bir diğer klüp yine bir istanbul klübü. Bayrampaşa.
temeli 1940li yıllara dayanan Bölgesinde kurulan ilk istanbul klubudür.
Bayrampaşa’nın armasında 1959 yazıyor.
Bayrampaşa armasiyla ilgili olarak söyle bir espri yapabiliriz.
lütfen taraftarları alınmasın .
Bayrampasa arması = ksk renkleri + goztepe arması 🙂

14 haziran 1925’te , attila ilhan doğmadan bir gün önce, izmirde altaydan ayrılarak güzelyali semtinde kurulan Göztepe’nin renkleri açık sarı ve açık Kirmizi. Göztepe zamanında Avrupa’da simdi UEFA yarı finaline denk gelen dereceler almış başarılı bir kluptur.
dilerim en kisa zamanda ingiltereden hediye gelen double decker otobusu guzelce restore ederler.
ezeli rakip Göztepe’nin armasındaki damalı kısım diğer branşları temsil ediyor. ortada ise ana branş futbol.

adını ilk Türk hava şehitlerinden fethi Bey’den alan şehir. Fethiye .
ve bu şehrin takımı Fethiye spor klübü . FSK 1933’te kurulmuş.
klübün 3 rengi var. lacivert beyaz ve Kirmizi.
arması ise Türkiye’deki en ilginç armalardan birisi.
ortasında kocaman bir KALP VAR.
Türkiye amblem geleneklerine göre Fethiye’nin meşhur tarım ürünü yer almalıydı ya da saçma sapan harf kombinasyonları yer almalıydı.
ama FSK özgün ve sempatik bir arma secmiş kendine. darısı diğer saçma sapan armaların basına 🙂

tuttuğum değil tutulduğum takımdır karşıyaka ( EK )

geçen yazılardan birinde kafsinkafın nasıl hayatımıza girdiğini ve bir çok şeyi değiştirdiğini anlatmıştım.

fakat unuttuğum 2 nokta olmuş.

bunu da o yazıda bahsettiğim beşiktaşlı (istinyesporun eski kalecisi olan) arkadaşım hatırlattı.

bu noktalardan birincisi: attilâ ilhan. nam-ı dğer KAPTAN.

biz çok severiz kaptanı.

hatta o kadar severiz ki laf arasında durduk yerde dizelerini söyleriz.

yanlış anlaşılmasın. öldükten sonra kıymete binmedi bizim için kaptan.

zaten kıymetliydi.

şiirlerinden sonra romanlarını, sonra da fikri yazılarını okumaya başladık.

( katıldığımız katılmadığımız noktalar olsa da kaptan bizim için her eseriyle çok kıymetlidir.)

bir gün yine fakültedeyim.daha ilk seneler.

havuzluda pinekliyoruz. ders başlayacak, galiba roma.

aklımda binbir türlü heyülâ geziyor. derse girmiyorum. hava da güzel. hop,güllü bahçeye kaçıyorum.

(kaptanın kitaplarından birini okuyorum. fikri yazılarının olduğu kitapları bilirsiniz. kısa,öz fakat sürükleyici ve doyurucu. isteyen “meraklısı için notlardan” okumaya devam eder.)

neden kafsinkaf başıklı bir yazısı.

yazıyı okuyunca vay anasını diyorum.

özellikle şu satırlar:

…Galatasaray’ın tutumunda, bir bakıma J.M. Albertini’nin Azgelişmişliğin Mekanizması’nda altını kalın kalın çizdiği, seçkinci alafrangalığa ciddi bir özenti seziliyor; KSK ın seçtiğindeyse, o özentiye ciddi bir direniş…

___________________________________________________________________

ikinci nokta ise bildiğiniz üzere istanbuldaki playoff.

işten güçten gidemiyorum. arkadaşları orada yalnız bırakıyorum. onlar gidiyorlar.

bu da fena hâlde içime oturuyor.

sonra telafi etmek için kasımpaşa maçına gidiyoruz.

taşları yiyoruz. sonrasında ise tepki olarak maçı izlemiyoruz. terk ediyoruz stadı.

(bir kaç basket maçı izliyoruz ama aradaki futbol maçları çok ters zamanlara denk geliyor, gidemiyoruz.)

bütün bu aksiliklerden sonra dünya gözüyle ilk izleyebildiğim karşıyaka ‘futbol’ maçı atatürk stadındaki göztepe maçı oluyor.